SON DAKİKA
Halil Güneri
İMAN VARSA İMKÂN DA VARDIR
29 Eylül 2015, Salı

Ben müslümanım, iman varsa imkân da vardır. Sözünü düstur edinen, bir insan için imkânsız diye bir şey yoktur.

 

Unutmayalım, İmanı olan bir müslüman kardeşimiz için imkânlar tükenmez.

 

Bize küçükken imkânsızlıklar ile büyümeyi gösterdiler. İmanımız ile imkânlarımızı elde etmeyi göstermediler.

 

İmkânsızlılar ile karşılaştığımızda boyun eğmeyi öğrettiler ama İmanımız ile imkânsızlıklara karşı başımızı dik durmayı öğretmediler.

 

Hiç düşündünüz mü? İstanbul Nasıl fethedildi? Çanakkale destanı nasıl yazıldı? Kahramanmaraş (KAHRAMAN), Şanlıurfa’ya (ŞANLI) unvanı nasıl verildi.

 

Hiç düşündünüz mü? Çanakkale zaferinde Seyit onbaşımızın imanı olmasaydı, 272 kiloluk top mermiyi kaldırıp nasıl düşmanlarımızı bertaraf edecekti.  

 

Şimdi günümüzde imkânsız diye bilirsiniz, Şanlı destanımızdan da görüldüğü gibi İman varsa imkân da vardır. İmanımız olduğu sürece imkânlarımızın sınırı yoktur.

 

Günümüzde imanımız o kadar zayıf ki bütün imkânsızlığımıza boyun eğmeye başlıyoruz.

 

Yeni bir yaşanmışlık yeni bir hikâye yeni bir diyalog sizinle paylaşmak istiyorum.

 

Sosyal medyada (facebook) sayfamda Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın sözü olan iman varsa imkân da vardı. Diye bir söz paylaşımı yaptım. Genç erkek kardeşimizin birisi mesaj yazmış. Halil hocam elhamdülillah imanımız var ama imkânımız yok diye bir mesaj göndermiş.

 

Bende merak ettim İmanı olup ta imkânı olmayan kardeşimizi. Sorudum bende, İmanın olduğuna güvendiğine göre imkânsız olan nedir diye.

 

Ben bir kız seviyorum onunda beni sevdiğini düşünüyorum. İkimizde namaz kılıyoruz. İslami şartlara göre tanıştık ve anlaştık.

 

İkimizde olumlu olacağını düşünerek aileler tanışmasını istedik. Sevdiğim kızın ailesi beni ve ailemi araştırmaları sonucunda kabul etmediler.

 

Sevdiğim kız ise ailesinin düşüncelerine katılarak bu ilişkinin bitmesini istedi. Beni sevdiğini zannettiğim kız çoktan pes etmişti.

 

Şimdi bizim imanımız mı eksik ya da imkânsız diye bir şey var mı? Sorusu ile karşı karşıya kaldım. Köşe yazarlık yaptığımı ve cevabını yazımda vereceğimi söyledim. Biraz umutsuzca hım anladım Halil hocam diyerek. Sorusunu cevapsız bırakacağımı düşündüğünü zannediyorum kendimce.

 

Bu hafta ki yazım senin için değerli kardeşim.

 

Bir kızı bin kişi ister ama bir kişi alır. Senin sorunun cevabı, iman eksikliği ya da imkânsızlık değildir. Kısmettir, demek ki Allah kısmetine başka birini yazmıştır.

 

Geçen haftalarda yazımda dediğim gibi, İnsan diyorum; Nasibinden bir adım dahi öteye gidemeyeceğini bilmesine rağmen niye üzülüyor ki? Nasibin de yoksa hiç üzülmeyeceksin kardeşim.

 

Eğer kısmetinde gerçekten o kız olmuş olsaydı. Eller taş olur, diller lal olur ama yinede kısmetin olurdu.

 

Allaha dua edip istediğin bir şey oluyor ise 1 defa şükredeceksin. Allaha dua edip istediğin bir şey olmuyor ise 2 defa şükredeceksin. Çünkü bu senin için daha hayırlıdır.

 

Ama hanım kardeşimiz gerçekten vazgeçmemiş olsaydı. İmanınız olduğu sürece imkânsızlık ile mücadele etmeni tavsiye ederdim.

 

Eğer hanım kardeşimiz vazgeçmiş ise kısmettir. Allah senin için daha hayırlısını yazmıştır kardeşim.

 

Asla bu yaşadığın seni iman eksikliği ya da imkânsızlığın olmadığını düşündürmesin. İman varsa imkân da vardır.

 

İmkânsızlığı, imanın olmadığı yerde arayacaksın.

 

Ne zaman imanımızın olduğunu hissettik işte o imkânsız diye bir şeyin olmadığını anladık.

 

Mustafa İslamoğlu hocamızın bir dörtlüğünü sizinle paylaşmak istiyorum.

 

Gittinse, ayağın değil yüreğin götürdüğü için gittin.

Gitmedinse, yüreğin yetmediği için gitmedin.

Yaptınsa, elin erdiği için değil aklın erdiği için yaptın.

Yapmadınsa, elin ermediği için değil yüreğin yetmediği için yapmadın.

 

İMAN VARSA İMKÂN DA VARDIR.