Samba Brezilya’nın milli dansı... Bu dansın ve dansa eşlik eden müziğin kökeni Afrika... Dans zaten, Afrika’dan getirilen zencilerin dertlerini unutmak için yaptıkları eğlencelerden doğmuş... İspanya’da Flamenko müziğinin icadı, çingenelerin çektikleri sıkıntılara bağlanır, Portekiz Fado müziğinin temelinde yine belli bir grubun çektiği acılar vardır... Arjantin’i söyledik: Avrupalı fakir göçmenlerin sıkıntılarından doğmuş. Samba danslarında da zencilerin yaşadığı ağır hayat şartları var. Bu sıkıntılara göğüs germe... yolu olarak görmüşler memleketlerinden getirdikleri ritme göre yaptıkları dansları...
“Aç ayı oynamaz” misali Samba öncesi bir churrasco (mangal) lokantasına götürüldük. Arjantin de, Brezilya da hayvancılığın yoğun olduğu ülkeler. Et bir hayli ucuz. Dünyanın her tarafına et ihraç ediyorlar. Gittiğimiz lokantada garsonlar şişlere takılı etleri arkası arkasına servis ediyorlar. Getirip tabağınıza istediğiniz kadar kesip bırakıyorlar... Sığırın her tarafını numaralandırmışlar. Et gelince “şimdi 5 numara, şimdi 12 numara geldi” diye haber veriyorlar. Benim fikrimi sorarsanız, numaralanmış kırmızı etlerden çok ilk önce servis yaptıkları tavuk şişi sevdim en çok...
Rengarenk giysili, kafalarında acayip tüylü şapkalarla sambacılar karşılıyor bizi gösteri merkezinin kapısında. Her birimizle fotoğraflar çekiyorlar. Kadın sambacıların örtülü yerleri çok az. Beyaz pantalon ve ceketli zenci sambacı, gösteri başlayana kadar, elindeki bizim Konya’nınkilere benzeyen tahta kaşıkları ile numaralar yapıyor, seyircilerle birebir temas kurup onları seyre hazırlıyor.
Çoğunluğu zenci ve melezlerden oluşan samba grubu rengarenk kostümleri içinde muhteşem bir gösteri sunuyorlar. Bu müzik ve danslar bana Brüksel’de öğrenci iken arkadaşlarla gittiğimiz Afrika kafelerini ve müzik mekanlarını hatırlatıyor... 25-30 sene öncesine götürüyor beni...
Burada gördüklerimiz aslında 3-4 hafta sonra (her yılın şubat ayı sonlarına doğru) gerçekleşecek olan Rio Karnavalı’nın da küçük bir kopyası gibi.
Şehir turunda bize Rio Karnavalı’nın gerçekleştiği stadyumları göstermişlerdi. O stadyumlarda farklı samba okullarının hazırladığı gruplar geçit yapıyorlar ve orijinal kostüm ve danslarıyla birbirleriyle yarışıyorlar.
12) Sao Paolo
Rüya şehir Rio’yu bırakıp bir öğle vakti daha güneydeki Sao Paolo’ya uçtuk. Bir gün sonra orada THY uçağına binip ülkeye döneceğiz.
Öğleden sonrayı kapsayan, otobüs içinde şehir turu var.
Sao Paolo 30 milyon nüfusuyla Latin Amerika’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük şehri.
Burası bir sanayi şehri. Brezilya ekonomisinin yarısından fazlasının burada olduğunu öğrendik.
Kadedral civarında pinekleyen işsiz güçsüz, umutsuz insan yığınlarını gördük. Bir kısmı uyuşturucu, alkol almış... Çok sayıda yerlerde yatan insanlar... Hiç bir Avrupa şehrinde bu kadar sahipsiz, umutsuz insan yığını görmemiştim...
.jpg)
.jpg)
