II. Abdülhamit Küdüs’e bir de son döneminin mimarisiyle istasyon yaptırmış. 1904’de yapılan istasyonun önünden geçerek Beytlahm’a doğru yol alıyoruz.. M.Ö 2000’li yıllarda Kanani aşireti tarafından kurulan kent, kent sakinlerinin bereket tanrısının ismiyle kurulmuş. Bereket tanrısı Lihama’nın evi anlamına gelen Beyti Lihama günümüze kadar fazla değişmeden kente isim olmaya devam etmiş. Hazreti Yakup Halil şehrine giderken hanımı Rahil burada oğlu Bünyamin’i dünyaya getirdikten sonra vefat ettiğinden, burada toprağa verilmiş. Ama Beytlahm asıl ününü Beşik kilisesinden almaktadır. Çünkü Hazreti İsa burada dünyaya gelmiştir.
Hazreti Meryem hamile iken Nasıra şehrinden buraya hicret etmiş, şehirde kalacak yer bulamayınca yakındaki mağaraya sığınmış ve aynı yerde doğum yapmış. Bizans döneminde bu mağaranın üzerine büyük bir kilise yapılmış.
Hazreti Ömer’in Kudüs’ü feth ettikten sonra Patrik Sophronius tarafından buraya getirildiği ve hazreti Ömer’in Beşik Kilisesi’nin 100 metre ilerisindeki alanda namaz kıldığı bilinmektedir.Müslümanlar daha sonra buraya bir cami inşa etmişler. Hazreti Süleyman şehrin güneyinde su bentleri inşa ederek Kudüs’e buradan su getirtmiştir.
Beytlahm, işgal altındaki Filistin’in kan ağlayan kentlerinden biridir. Birkaç yıl önce başlatılan utanç duvarı Beytlahm’ın girişinden geçmektedir. Beytlahm, Küdüs’e bir mahallesi kadar yakın. Birbiriyle birleşmiş bu iki kentin arasını duvarla örmenin sebebi, Beytlahm kentindeki Müslüman nüfusun yoğunluğudur. Duvar; mahalleleri, akrabaları hatta aileleri bölmüştür. Beytlahm’a giderken İsrail kontrol noktasından geçerek kente giriş yapabiliyorsunuz. Dünyanın ayakta duran tek utanç duvarını geçerken farklı bir dünyaya ayak basıyor gibiyiz. İsrail hâkimiyetindeki Batı Kudüs’ten geçip, Beytlahm’a girdiğinizde bir üçüncü dünya kentine gelmiş gibi hissediyorsunuz.
Beşik kilisesinin kapısı önündeyiz. Rehberimiz Selim Özkan, II.Abdülhamit’in medeniyetlere ibret olacak bir başka icraatını anlatıyor bize. Beşik Kilisesi Roma prensesi Helena tarafından yaptırılmış. Dindarlığı ile bilinen Prenses Helena, Roma’nın Kudüs’e ne kadar değer verdiğini Hıristiyanların dünya üzerindeki en kutsal iki mekanı olan Kıyame ve Beşik Kilisesinin ikisini de yaptırarak göstermiş. Beşik kilisesinin bir diğer özelliği, bütün Hıristiyan mezheplerin Hazreti İsa’nın doğum yerinin burası olduğundan hem fikir olmaları. Müslümanlar da kendi kaynaklarındaki bilgiler ışığında, buranın Hazreti İsa’nın doğum yeri olabileceğini düşünüyorlar.Dünya üzerindeki Hıristiyanlar yüzyıllar boyunca buraya gelerek ibadet etmişler. Fakat zamanla Hıristiyan toplumunda inanç zafiyetleri oluşmuş. Kiliseye gelen asil ve zenginler binek hayvanlarının üzerinden inmeyerek Kiliseyi ziyaret etmeye başlamışlar. Bir Hıristiyan mabedi olmasına rağmen, II. Abdühlamit’in gönlü, Hazreti İsa’ya yapılan bu saygısızlığa razı olmamış. Asil ve zengin Hıristiyanlar yapılan bütün uyarılara da uymayınca, büyük sultan çareyi giriş kapısını küçültmede bulmuş. Özüne dokunulmadan yapılan küçültmenin ardından, artık insanlar bırakın binek hayvanlarıyla girmeyi, 140 cm boyundaki bu kapıdan rükuya eğilerek girebiliyor.
Hazreti İsa’nın bulunduğu mağara Kilisenin içerisinde bulunuyor. Mağaraya merdivenlerden inilerek girilebiliyor. Mağara 15-20 kişinin sığabileceği büyüklükte. Mağaraya inilen geniş alan Hıristiyanlığın bütün mezheplerine açık. Kilisenin geriye kalan bölümleri ayrı ayrı mezheplere ayrılmış. Her mezhebin müntesipleri kendi bölümünde ibadet ediyor.
Beytlahm’da Hıristiyan nüfus da var. Adım başı kiliselere rastlamak mümkün. Beytlahm’a gittiğimizde Pazar günü olduğundan Hıristiyanlara ait işyerleri kapalıydı. Beytlahm Batı Şeria sınırları içerisinde yer almaktadır. Batı Şeria, Filistin’de Ürdün nehrinin batısı anlamına gelen coğrafik bir adlandırmadır. Küdüs’te oturan farklı statüye sahip Filistinlilerin dışında (burada yaşayanlar İsrail vatandaşı özelilğine sahip) 1.5 milyon civarında Filistinli Batı Şeria’da yaşamaktadır. Batı Şeria doğuda Ürdün’e sınırdır. Batı Şeria’nın batı sınırı ise Küdüs’ün Selahaddin-i Eyyübi caddesidir. Batı Şeria’nın belli başlı kentleri Halil, Beytlahm ve Eriha kentleridir. Kendi içinde sözde özerk bir yapıda bulunan bu kentler tamamen İsrail denetimindedir. İsrail buralarda kuş uçurmamaktadır. İsrail; giriş ve çıkışlarını kontrol altında tuttuğu ve her cadde ve sokağına asker ve polis yerleştirdiği Batı Şeria’nın sözde özerk statüsünü dış dünyayı susturma amaçlı bir diplomatik koz olarak kullanmaktadır. Bu kentlerde iç güvenlikten sorumlu Filistin Özerk Yönetimine ait Filistinli polisler de bulunmaktadır. Ancak bunlar kendi içlerindeki asayişten sorumludurlar ve fazlaca yetkileri yoktur.
Yazan: Nurettin Bay Editör: Ahmet Özer
En Çok Okunan Haberler